104 yıllık hikayesinde sayısız kişiyi misafir etmiş olan Develi, artık yeni jenerasyona emanet. Nuri ve Ali Develi Kardeşler önderliğinde büyüme yolunda emin adımlarla ilerleyen marka, yeni konsept restoranlarıyla misafirlerini ağırlıyor. Nişantaşı Develi’de bir araya geldiğimiz Nuri ve Ali Develi Kardeşlerle Develi’nin hedeflerini, sektördeki değişimleri konuştuk.
Develi’nin hikayesi nasıl başlıyor?
Nuri Develi: Develi 1912 yılında Gaziantep’te babamızın dedesi tarafından kuruluyor. 1912’de Gaziantep’te başlayan hikayemiz 1966 senesinden hala Yönetim Kurulu Üyemiz olan babamız Arif Develi tarafından İstanbul’a taşınıyor. 1912 yılında otuz metrekarede üç kişiyle başlayan Develi, 2016’da yani 104. yılında binlerce metrekarede ailemiz diye tabir ettiğimiz yaklaşık bin kişilik Develi Ekibiyle beraber devam ediyor.
Şu an sadece İstanbul’dasınız değil mi?
N.D: Evet İstanbul’dayız. Samatya tabi ki babamızın özellikle İstanbul’da kebabın tanıtıldığı mabetlerden bir tanesi. Aynı zamanda Florya, Etiler, Eminönü, Nişantaşı, Kalamış, Ataşehir ve Tuzla da hizmet veriyoruz. Son olarak Develi Corner’ı hizmete sokacağız. Aynı şekilde Ankara Çankaya’da da yeni bir restoran için çalışmaya başladık.
Develi Nişantaşı’nda farklı bir konsept görüyoruz, nedir bu değişiklikler?

Bu değişimde neler yaşanacak?
N.D: Biz insanları rahatsız etmeyecek, samimi bir havası olan ve insanların kendini evinde gibi hissedebileceği bir mekan yaratmayı arzuladık. Biz görkemli ve lüks bir kebapçı yerine elegant bir kebapçı olmayı hedefledik. Aldığımız geri dönüşler de bu yönde.
1. Yılınızda Develi markasının misafirlerinizdeki algısını nasıl yorumluyorsunuz?
1. Yılınızda Develi markasının misafirlerinizdeki algısını nasıl yorumluyorsunuz?
N.D: Buraya gelen insanlardan hep şunu duyuyoruz: Develi benim için; rahmetli annemdir, babamdır, çocukluğumdur, ilk aşkımın başladığı yerdir… Öncelikle bize emanet edilen bu duygulara sahip çıkmamız gerekiyor. Develi’de müşteri ilişkisi yerine Develi severler ilişkisi var. Bu kadar çok duygunun olduğu yerde fazla ticari düşünmek yerine bu emaneti daha başarılı hale getirmek için çalışıyoruz. Bizim amacımız, kaliteyi koruyarak, adımlarımızı sağlam atmak ve yolumuza devam etmek. Kalitemizi nasıl yükseltebiliriz, misafirlerimizin beklentilerini nasıl daha iyi karşılayabiliriz gibi sorulara çözümler yaratıyoruz. Develi kendini bugünlere getiren, değerlerini kaybetmeyen, gelenekçi ama günümüzün yeniliklerine sırt çevirmeyen bunları takip eden yenilikçi bir firma. Evet biz hem gelenekçiyiz hem de yenilikçiyiz. Bunu iyi harmanladığınız zaman gerisi geliyor.
Yabancı yatırımcılardan ne gibi teklifler alıyorsunuz?
N.D: Özellikle Katar ve Dubai olmak üzere bazı yabancı ülkelerden teklifler geliyor. Türkiye’deki yabancı fonlar Türkiye’deki hisselerimize ortak olmak, borsaya açılmak gibi teklifler sunuyorlar. Şimdilik bu tekliflere çok konsantre değiliz, çünkü bu yıl ciddi yatırımlar yaptık.
Büyüme dönemindesiniz diyebilir miyiz?
Ali Develi: Kriz dönemleri grup olarak bizim için en büyük fırsatlar oldu. 2001 krizinde Etiler’i, 2008 krizinde Ataşehir’i açtık. Bu zamana baktığımızda da Nişantaşı, Tuzla ve Ankara… Bizim büyüme dönemimiz hep böyle kriz dönemlerine denk geliyor.
Sektörünüzdeki yenilikler neler?
N.D: Kebap artık çok duygusal oldu. Eskiden sevgililer gününde sevgilinizi kebapçıya götürseniz ayrılık sebebi olabilirdi ama artık öyle değil. Çünkü kebabın sunumu, restoranın ambiyansı değişti.
Müşteri memnuniyeti sizin için ne ifade ediyor?
N.D: Çıkan misafirin yüzü gülüyorsa, müşteri sadakatimiz varsa bu bizim için müşteri memnuniyetidir. Buraya gelen misafirin yüzlerce seçeneği var ama tekrar tekrar bizi seçiyorsa, bu bir başarıyı gösterir.
0 yorum :
Yorum Gönder