2013 Gecce Mekan Oscarları'nda “En İyi Kebapçı” ödülü alan Develi Kebap'ın ortaklarından Nuri Develi ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Nuri Develi, Develi Kebap'ın 101 yıllık geçmişini ve başarı hikayelerini anlattı...
2013 Gecce Mekan Oscarları’nda “En İyi Kebapçı” ödülünü aldınız bu başarınızı neye borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Biz ödül alırken her zaman şunu söyleriz bu başarı bizlerden önce Develi personelinindir. Develi Markası, Develi personelinin emeğiyle bu noktalara geldi o yüzden başarının temel kaynağı Develi personelidir. Biz restoranlarımızı personelimizle bir aile gibi işletiyoruz. Tabi Develi yüz yıllık bir marka ve bir aile şirketi. İtalya’dan sonra aile şirketlerinin çok yaygın olduğu ülkelerden biri
Türkiye’dir. Fakat aile şirketlerinde şöyle bir sistem vardır; birinci kuşak toplar, ikinci çarpar üç çıkarır, dörtte böler. Genelde de aile şirketleri belli bir kuşaktan sonra dağılım sürecine girer ve uzun yıllar süreklilik sağlayamaz. Develi Markası olarak bugün 101. Yılımızda bu ödülü almamızın sebebi bizlerde kuşaklar arası çatışma yerine babamız Arif Develi’nin tecrübesi ile abim Ali Develi ve benim yenilikçi bakış açımızı iyi bir karma yaptık, başarı bence bundan kaynaklanıyor. Başarı aynı zamanda iyi malzeme kullanmak, müşteriye dürüst olmak, işinizi severekten yapmaktır. Ben bu mesleğe girmeden önce babam bana şunu demişti: “bu işi seveceksen yap”. Çünkü restorancılık dışarıdan bakıldığında çok keyifli gibi görünen fakat işin içerisine girdiğiniz zaman ciddi zorlukları olan bir meslektir. Bu yüzden sevmeden yapılmaz, başarımızın en büyük sebeplerinden biri de bu işi severek yapmamız.

Ödül almak nasıl bir his? Belli bir sorumlulukta yüklüyor mu?
Biz olduk dediğiniz gün gerilemenin sinyalini verirsiniz, o yüzden biz hep nasıl daha iyi oluruz diyoruz. Tabi gecce.com’a da çok teşekkür ediyoruz, bizleri bu ödüllerle yüreklendiriyor. Ödül almak tabi ki işletmelere daha da sorumluluk yüklüyor, çünkü bu ödüle laik olmak ve insanların takdirini kazanmışken bunun sürekliliğini sağlayabilmek için işimize dört elle sarılıyoruz.
Ametist taşlı ödülü beğendiniz mi?
Evet gayet farklı ve orijinal bir ödül.
Gecce Mekan Oscarları törenini nasıl buldunuz, beğendiniz mi?
Tören de çok güzeldi zaten gecce.com yıllardır bu töreni çok güzel yapıyor. Bu sene de yine çok güzel bir organizasyona ev sahipliği yapıldı. Kenan Bey’e ve Gül Hanım’a bu sektöre böyle güzel destek verdikleri için teşekkür ediyoruz.
Develi’nin gelecek planları neler, başka bir şube daha düşünüyor musunuz?
Gelecek planlarında tabi ki büyüme planlarımız var. Ama burada önemli olan büyüme planları gerçekleştirirken kaliteyi koruyarak devam etmek önemli. Develi trend bir marka değil, gelenekçi bir marka, 100 yılı geride bıraktık ve bununla ilgili çok ciddi bir sorumluluk var üzerimizde. Bugün artık Develi markası sadece Develi ailesinin markası değil; Develi markası İstanbul’da Türkiye’de birçok kişinin kendi markası gibi… Bugün gelen müşterimiz bize şunu diyebiliyor: “ben buraya rahmetli babamla gelirdim, şimdi kendi çocuğumla geliyorum o yüzden ne olur işinizi devam ettirin, inşallah ileride benim çocuğumda buraya gelir ve beni hatırlar.” Bu çok güzel bir his bizim için, artık Develi müşterisiyle duygusal bir bağ kurmuş durumda, yani burada 100 yılı geride bırakmış bir markanın maneviyatı var. Bizim amacımız belli hırslara kapılıp bir anda çok büyümek yerine yavaş yavaş büyüyelim ama hep kalitemizi koruyalım oldu. Bunlar dışında tabi ki yeni hedefler, yeni projeler var; bunlar arasında yeni şubeler açmakta düşüncelerimiz arasında.
Develi’yi diğe
r kebapçılardan ayıran ve bu kadar büyümesini sağlayan nedenler nelerdir?
Biz işimizi severek yapıyoruz, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz, müşterimize her zaman dürüst davranıyoruz, en iyi malzemeyi, en iyi ustayla, en iyi ortamda buluşturuyoruz. Tabi zaman da bir yandan işliyor o yüzden artık sadece lezzet ve servis yeterli olmuyor. Dekorunuzu, müziğinizi ve personelinizi de günümüze uyarlamak zorundasınız. Örneğin personelimize çok ciddi eğitimler verdiriyoruz; diksiyon dersinden nezaket ve İngilizce dersine kadar birçok ihtiyaçlarıyla ilgileniyoruz. Bunlar dışında Gıda Mühendislerimiz var, her daim hijyen eğitimleri veriyoruz. Çünkü baktığınızda restorancılık birazda vicdan işi, insanlar buraya gelip yemek yiyorlar yani bir nevi canlarını bize emanet ediyorlar bu yüzden de hijyen olmazsa olmazlarımızdan. Biz Develi olarak bu konuda oldukça hassasız. Aynı zamanda biz bir aile şirketiyiz, her zaman babamızın tecrübelerine kulak vererek buralara geldik.
0 yorum :
Yorum Gönder